Kıymetli büyüğüm Yemliha Bey'den beni mutlu eden bir hediye ve çok uzun süredir okumak istediğim bir yapıta kavuşmanın sevinci... Bu vesileyle Doç. Dr. Osman Nuri Koçtürk'ün hatırasını da saygıyla ve rahmetle yad ediyorum.
Kıymetli dostum ve meslektaşım Av. Yiğithan Yücel'in "Dijital Ortamlarda Müzik Eserinin Korunması" (İstanbul: Aristo, 2024) başlıklı yapıtı, alanında oldukça özgün ve güncel bir katkıdır. "Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Bağlamı" başlıklı I. bölümde, eser kavramı ve müzik eserinin tanımlaması yapılmış, müzik eseri üzerinde eser sahibinin hakları konusu manevi haklar, mali haklar, çoğaltma hakları, yayma hakkı, temsil hakkı, umuma iletim hakkı açısından ele alınmıştır. Yapıtın "Eserden Kaynaklı Mali Hakkı Konu Edinen Sözleşmeler" başlıklı II. bölümde ruhsat, lisans ve devir sözleşmesi bakımından ortak hükümler, meslek birliği ile akdedilen sözleşmeler ve edisyon sözleşmesi konuları incelenmiştir. "Dijital Ortamdaki Eylemlerin Telif Hakkı İhlali Teşkil Edip Etmediğinin Değerlendirilmesi" başlıklı IV. bölümde, link verme (linking), yüzeysel link verme (surface linking), derin link verme (deep link), çerçeveleme ve gömülü link, yayın manipülasyonu
"[Manap] Egamberdi(ev)'in Sarı Ejderin Gölgesi adlı romanı M.Ö. II. yüzyılda bugünkü Kırgız, Özbek, Tacik cumhuriyetleri topraklarında yer alan antik Davan Krallığı'nın ülkesinde geçer. Roman, Çin ordularının batıya ilerleyişlerinin bir parçası olan Davan'a karşı seferi gerçekleştiren U-di'nin uzun idare döneminin hemen hemen tamamını kaplar. Romanın ana teması Li Huan-li tarafından Davan'a karşı yönetilen iki yıllık tenkil seferidir. Bu sefer yenilgi ile sonuçlanmış ve U-di'nin batı topraklarını zaptetme planları bozulmuştur. "Sarı Ejderin zaptetmek istediği topraklar bugünkü Tuva, Uygur, Cungar, Kazak, Türkmen, Karakalpak, Tatar, Başkurt, Azeri, Karaçay, Kumuk ve diğerlerinin atalarının toprakları idi. Romanın açıkça ortaya koyduğu, bu insanlar arasındaki bağların eskiliği ve aralarındaki kültür birliğidir. Egamberdi(ev) romanında 'barbarlar' ve sarı dünya ile karşı karşıya bulunan Orta Krallığın üstün olduğu peşin hükmün boşluğunu belirtir.
"Evrenselliğin ölçütü, bugün dünyada egemen güçlerin oluşturduğu biçim ve kalıplara uymak ya da evrensel güçlerin görüşlerini paylaşmak ve bu görüşlere arka çıkmak değildir. Dünya için geçerli olabilecek söze sahip olmak, tarihi gelişme üzerinde olumlu etki yapacak güçlerin sözcülüğünü yüklenmek, sanatta ve düşüncede evrenselliğin bence tek ölçütüdür." Prof. Dr. Baykan Sezer'in kıymetli hâtırasını, vefâtının 22. yılında saygıyla ve rahmetle anıyorum. Mekânı cennet olsun.