Kayıtlar

Haziran, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

OTUZLU YILLARIN BASININDA AVARLARA DAİR ARKEOLOJİK KEŞİF HABERLERİ

Resim
Otuzlu yılların gazete okuru, gazetesini eline aldığında Avarlara ait son arkeolojik bulgulara dair haber okuyabiliyordu. Günümüz gazetelerinin düzeyini göz önüne alınca, bir gazetede bu tür bir habere rastlamak oldukça ütopik geliyor insana... "Avarlara Ait Yeni Arkeolojik Keşifler", Ulus Gazetesi, 29 Mart 1936, s. 6.

KÖPRÜLÜ'NÜN TÜRKİYE TARİHİ VE BİR POLEMİK HAKKINDA

Resim
Ord. Prof. Dr. Mehmet Fuat Köprülü'nün 1923 yılında İstanbul'da Kanaat Kitabevi tarafından neşredilen "Türkiye Tarihi" başlıklı yapıtında, Türklerin tarihi Asya Hunları ile başlatılmış ve “Hsiung-nu Türkleri” terimi kullanılmıştır. Alman Sinolog Friedrich Hirth’ün çalışmalarını ayrıntılı bir şekilde tetkik etmiş olan Köprülü, Hunların Hsiung-nu’lardan ayrıldığını ve Hsiung-nu’ların ise Türk, Moğol, Fin-Ugoryen gibi çeşitli kavimlerden oluşan bir siyasî topluluk olduğunu, bu topluluğun en temel unsurunun Türkler olduğunu ifade etmiştir. Türk tarihi konusunda büyük bir ilgiye sahip olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu yapıtı okuyup inceledikten sonra, 6 Aralık 1339 (1923) tarihli mektubu ile Köprülü’yü tebrik ederek onurlandırmıştır. Buna karşın, Köprülü’nün yapıtı, Emin Âli Çavlı tarafından Hunların Türk olarak gösterilmesi nedeniyle sert bir şekilde eleştirilmiştir. Köprülü ise bu tenkitlere 1925 yılında Millî Mecmua’da yayımlanan "Türk Tarihi Nereden Başlar?"

OSMANLI'DAN CUMHURİYETE KANAAT KİTABEVİ'NE VE NEŞRİYATINA DAİR

Resim
Sirkeci'de Ankara Caddesi üzerinde Meserret Oteli karşısında kalan Kanaat Han'daki bankanın taşınması sonrasında şehrimizin en eski kitapçılarından ve yayınevlerinden olan Kanaat Kitabevi'nin duvara kazınmış yazısı meydana çıktı. Kanaat Kitabevi, Osmanlı döneminde yayın yapmaya başlamış ve bilhassa otuzlu ve kırklı yıllarda kıymetli tarihî yapıtların çevirilerini neşretmiştir. Osmanlı dönemi neşredilen yapıtlardan bazıları Mehmet Salahi Bey'in Kamus-ı Osmani (1313), Charles Gide'in İlm-i İktisad Dersleri (1320), Üsküdar Bidâyet Mahkemesi azâsından Sâmi Bey'in Mir'at-ı Kânún-ı Cezâ (1324), Ali Reşad Bey'im Asr-ı Hazır Tarihi: 1789'dan Zamanımıza Kadar (1330) ve Kapitülasyonlar: Tarihi, Menşei, Asılları (1330) gibi kıymetli yapıtlardır. Cumhuriyet dönemindeki ilk neşriyatı Köprülüzade Mehmet Fuat Bey'in Türkiye Tarihi (1923) başlıklı yapıtıdır. Bu yapıtın bir özelliği, Türk tarihini Asya Hunlarından günümüze kadar bir bütünlük içinde ele alan öncü

İSKENDER SAVAŞIR'IN ANISINA

"İradî eylemin, öznel olan ile toplumsal hayat arasında kurulacak yegâne köprü olması, onun aynı zamanda bir mutluluk olanağı olduğu anlamına gelmiyor. Aksine... Öznelliğin dünyaya açılmak için iradi eyleme mahkûm olması, insanoğlunun bu dünyadaki mutsuzluğunun başlıca sebebidir", bkz. İskender Savaşır, "Modernizmin Eşiği", Defter, Sayı: 5, 1988, s. 67'den aktaran: İskender Savaşır, Modernliğin Vicdanı, İstanbul: Kanat Yayınları, 2007, s.35. Değerli Hocam İskender Savaşır'ın kıymetli hatırasını saygıyla ve rahmetle anıyorum.  Kendisini şahsen tanımadan önce, lise yıllarımda takip ettiğim Defter dergisi vesilesiyle yazılarıyla tanıyordum. Bir editör olarak da Defter dergisine çok emek vermişti. Konuşmaları, seminerleri, tartışmaları hep ufuk açıcıydı. Bilhassa düzenli takip ettiğim "Platon Okumaları" toplantılarında yaklaşımından, metin okuma, sorgulama tarzından oldukça istifade etmiştim.  Yeri kolay dolmayacak bir entelektüeldi. Mekânı cennet olsu