OSMANLI'DAN CUMHURİYETE KANAAT KİTABEVİ'NE VE NEŞRİYATINA DAİR
Sirkeci'de Ankara Caddesi üzerinde Meserret Oteli karşısında kalan Kanaat Han'daki bankanın taşınması sonrasında şehrimizin en eski kitapçılarından ve yayınevlerinden olan Kanaat Kitabevi'nin duvara kazınmış yazısı meydana çıktı. Kanaat Kitabevi, Osmanlı döneminde yayın yapmaya başlamış ve bilhassa otuzlu ve kırklı yıllarda kıymetli tarihî yapıtların çevirilerini neşretmiştir. Osmanlı dönemi neşredilen yapıtlardan bazıları Mehmet Salahi Bey'in Kamus-ı Osmani (1313), Charles Gide'in İlm-i İktisad Dersleri (1320), Üsküdar Bidâyet Mahkemesi azâsından Sâmi Bey'in Mir'at-ı Kânún-ı Cezâ (1324), Ali Reşad Bey'im Asr-ı Hazır Tarihi: 1789'dan Zamanımıza Kadar (1330) ve Kapitülasyonlar: Tarihi, Menşei, Asılları (1330) gibi kıymetli yapıtlardır. Cumhuriyet dönemindeki ilk neşriyatı Köprülüzade Mehmet Fuat Bey'in Türkiye Tarihi (1923) başlıklı yapıtıdır. Bu yapıtın bir özelliği, Türk tarihini Asya Hunlarından günümüze kadar bir bütünlük içinde ele alan öncü bir çalışma olmasıdır. Otuzlu ve kırklı yıllarda, Andre Maurois'in İngiltere Tarihi (1938), Jacques Bainville'in Fransa Tarihi (1938), Charles Seignobos'un Avrupa Kavimlerinin Mukayeseli Tarihi (1939-1940), James Truslow Adams'ın Amerika Tarihi (1943-1944) gibi yapıtların çevirilerini neşretmişti. Bu temel tarihler, çok uzun bir süre için literatürümüzdeki önemli bir bosluğu doldurmuştu. Bizim kuşağın hatırlayacağı bir kitap da var bu yayınevinden çıkan: Faik Reşit Unat'ın Tarih Atlası.
Meserret Oteli demişken... Bir dönemin büyük edebiyatçılarının buluşma yeri olan Meserret Kahvesi, şimdilerde bir döner ve kebap salonu olarak hizmet veriyor. Oysa o mekan, eski edebiyatçılarımızın fotoğraflarıyla, hatıra objeleriyle dekore edilebilirdi. Maalesef artık şehrimizin tarihi, mekanlarımızı nasıl kaybettiğimizin de bir tarihidir.